tam little miss'in önerisinnen tek yön bilet fiyatlarına bakıyodum ve 145 doları görmüştüm ki, odamın kapısında bi ses duydum, biri knock knock! diyo. bi baktım, benim housemate! California'dan yeni taşındı bu tarafa.
ne diyon aga, hâl bööleyken bööle dedim,
cakabo and rain when i die plus one dedi herif.
istanbulda bi harita bulsun, uçakta baksın biraz, ip gibi bi yol, gaybolsa nereye gaybolacak, 40 dolar verir bi araba kiralar filan dedi.
en rahatı uçmak olur tabii dedi.
yani sen Bizansta araba sürmekte olan biriysen, onca yorgunnuktan soğna da götüme güvenirim, gaybolsam da sonunda bulurum filan diyosan, biraz maceracıysan, araba kirala,
para dert değilse ver 150 doları uç,
aman hafız, dakka bir vukuat bir yapmayalım, bütçe sakata gelmesin diyosan da,
reservations.supershuttle.comdiye bi site söyledi. uçakta bi kolaçan et ortalığı belki shuttle'lardan birine yazılabilin bi kaç gişiynen. adam başı 75'e filan gelir dört gişi olursanız.
o da olmadı,
iki dolar ver, git Union Steyşına, bin ordan Amtrak'a 37 dolar.
ordan soğnasını da taksi maksi çözecen, araba kiralamaktan biraz daha pahalıya gelecek yani.
ama LAX'te valizleri alıp terminalden tam çıkacaan sırada, Supershuttle'cıları ve informeyşıncıları bi tara. şatılnan halledebilin gibi duruyo.